Kürtçe yazmak!
Tüm iyimserliklere rağmen, askeri operasyonların devam ettiğini ve Diyarbakır'ın bombalarla sarsıldığına tanık olduk.
Halk gelecek yılda, demokratik temel vatandaşlık haklarını alacağını ve askeri operasyonların son bulacağını ve yoksulluğa karşı mücadelenin başarı kazanacağını, ümit etmektedir.
İnsanlar yeni yıla girerken, kadın haklarının ayaklar altına alınmamasını, sendikal hakların geçerli olmasını ve Türkiye Kürdistan'ında Kürt sorununda barışçıl bir çözüm bulunmasını talep ettiler.
Yeni yılın başlangıcına umutla girildi.
Ancak yeni yıl umudu kıran hadiselere tanık oldu. Bana göre içinde yaşadığımız süreç 90'lı yılları anımsatmaktadır. O döneme ait resimler bugün de belleklerde canlı duruyor. Bugün de baskılar ve şiddet devam ediyor. Hükümet Kürtlere yönelik olumlu adım atmazsa, sorunlar için çözüm sunulmazsa, barış için bir proje sunulmazsa, durumun daha derin patlamalara neden olacağı ve gelişmelerin önüne geçmenin mümkün olmayacağı aşikardır. Bu se Türkiye'nin gelişmesini büyük oranda etkileyecek ve barış karşıtı bloku güçlendirecektir.
Kürtler'in barış çabaları ve önerileri geri tersyüz edildi. Kürt kimliğinin red edilmesi ve Kürt varlığının sadece diplomatik ilişkileri ayakta tutmak için dile getirilmesi, gelecekteki ilişkileri de tehlikeye düşürecektir. Kürtleri reddeden güçlerin, Kürtleri olası barış görüşmelerine dahil etmeleri, gün geçtikçe zorlaşmaktadır.
Bu yıl aynı zamanda Türkiye'nin AB üyeliği müzakereleri için de çetin bir döneme işaret etmektedir. Reformların yaşama geçmemesi durumunda, üyelik için devam eden müzakerelerde mesafe katedilemeyecektir. Türkiye'de gelişmelerin önünün tıkanması durumunda, AB'deki red cephesi güçlenecek ve Türkiye'nin gelecekteki muhtemel üyeliği tehlikeye düşecektir. Türkiye'nin mevcut durumu, AB üyeliği için umut verici değildir. Bu durumda Türkiye, AB'ye yakın olmak için büyük bir çaba için girmelidir.
Gelecek yazımda, AB'nin politik durumu ve Avrupa Parlamentosu'ndaki faaliyetler üzerinde duracağım. Saygıdeğer okuyucu, şimdiye kadar yazılarımın Türkçe çevirisi yapıldı ve bu çeviriler gazetelerde yayınlandı. Bu yazıdan itibaren, gelecek yıl yazacağım yazılarımı, Kürtçe dilinin önemine vurguda bulunmak için, Kürtçe olarak yazacağım. Kürtçe dilinin eğitim dili ve böylece de resmi dil haline gelmesi hâlâ da engellenmektedir. Türkiye'de birçok kişi Kürtçe konuştukları için yargı önüne çıkarılmaktadır.
Bir süre için yazılarımı Kürtçe yazarak, Kürt dilinin politik dile yansımasına ve okunmasına katkıda bulunmak istiyorum. Ümidim, Kürt dilinin geniş kitlelerce okunması ve aynı zamanda hakim yayın ve medya dili haline gelmesidir. Hepimizin, Kürt dilinin yaygınlaşmasına katkıda bulunması gerekmektedir. Örgütler, kurumlar, sanatçılar, politikacılar, yazarlar Kürt dilinin kaybolmaması için toplu bir faaliyet göstermelidirler.
Onyıllar boyu asmile edilenler, dillerinin günlük yaşam ve okuma dili olması için yeni bir başlangıç yapmalı; ana dillerini konuşanlar, dillerini okuyup yazmayı öğrenmelidirler.
Bundan dolayı da bugünden itibaren yazılarımı Kürtçe yazacagım.
Tüm Kürtlere çağrıda bulunuyor, Kürtçeye destek vermelerini, Kürtçe okuyup yazmalarını diliyorum.
|
Bu
yazıya 0
adet yorum yapıldı.
|
|
|
|
|
|
|
Ziyaretçi Sayımız |
2338032
|
|